Glokom

Glokom

Glokom, göz içinde üretilen sıvının dışarı çıkmasında meydana gelen güçlüğe bağlı olarak oluşturduğu yüksek basının görme sinirine (optik sinir) zarar verecek düzeyde yüksek olması sonucu gelişen bir hastalıktır. Halk arasında göz tansiyonu hastalığı adıyla bilinen glokom, aslında bir görme siniri hastalığıdır. Bu hastalıkta görme sinirinin sağlığını tehlikeye atan en önemli risk faktörü göz tansiyonunun yüksek oluşudur. Ayrıca, ilaç tedavisi veya cerrahi yöntemlerle kontrol edebileceğimiz tek faktör de göz tansiyonudur. Hastalığın göz tansiyonu üzerine odaklanmasının temel sebebi budur.

Glokom, optik sinirin, yani görüntüleri gözden beyine taşıyan sinirin bir hastalığıdır. Optik sinir, çok sayıda sinir lifinin bir araya gelmesi ile oluşur. Optik sinir liflerinde hasar olduğu zaman, görme alanında kör noktalar oluşur. Bu kör noktalar genellikle erken teşhis edilemez. Optik sinirin büyük kısmı hasar gördüğünde konulan teşhis ise çok geçtir. Optik sinirin tamamı hasar gördüğünde ise, körlük meydana gelir.

Glokomdan meydana gelebilecek optik sinir hasarı ve körlüğün önlenebilmesi için, glokomun erken teşhis ve tedavisi kritik rol oynar. Erken tedavi ile glokom kaynaklı görme kaybı önlenebilir.

Glokoma ne sebep olur?

Glokomda, göz içindeki sıvı basıncı, görme yeteneği için gerekli olan göz sinirine zarar verecek düzeyde yüksektir. Normalde bazı göz dokularının beslenmesi için göz içerisinde sürekli olarak bir sıvı yapılır ve bu göz içi sıvısı aynı zamanda iridokorneal açı yoluyla gözü terk eder.

Glokom

Glokom, göz içi sıvısını dışarı boşaltan kanallarda (trabeküler ağ) yapısal olarak tıkanıklık oluşması nedeniyle sıvının yeterli boşalmaması ve buna bağlı olarak göz içi basıncının artması sonucu oluşur. Yükselen göz içi basıncı görme sinirine zarar vererek sinirin ölümüne neden olur. Bazı hastalarda ise göz içi basıncı normal olduğu halde görme sinirindeki kan akımının bozuk olması görme sinirini aynı şekilde tahrip eder.

Sıklıkla 40 yaşın üzerinde oluşan glokom genellikle yıllar içinde çok sinsi ilerler. Bu; en sık görülen glokom tipi olup “Primer Açık Açılı Glokom” olarak adlandırılır. Kronik açık açılı glokomda ilerleyen yaşla birlikte mikroskopik kanal sistemi yetersiz kalmaya başladıkça göz içindeki basınç giderek artar ve optik sinir yavaş yavaş hasar görmeye başlar. Bu süre içinde glokomlu kişilerin bir bölümünde de hastalığa ait herhangi bir belirti görülmez. Glokom, birçok hasta tarafından ancak ileri dönemde ve belirgin görme kaybı ortaya çıktığında fark edilebilir. Optik sinir ileri derecede hasar görmeye başladığında görme alanında siyah (karanlık) noktalar görülmeye başlar. Başlangıçta günlük aktivitelerde bu karanlık noktalar fark edilemezken, ciddi hasar meydana gelip bu noktalar genişleyince hissedilebilir. Tüm optik sinir lifleri öldüğünde, körlük meydana gelir.

Glokomda görme kaybı oluştuktan sonra geri dönüş olmadığından erken tanı önemlidir. Normal göz muayenesi sırasında tespit edilen anormal göz içi basıncı artışı hastalığın ilk belirtisi olabilir. Göz doktoru trarafından düzenli aralıklarla yapılan muayeneler glokomun erken tanı ve tedavisi için en iyi yoldur. Daha ileri görme kaybını önlemek için tedavi gereklidir.

Diğer bir glokom türü ise yine ileri yaşlarda ani olarak krizle ortaya çıkan dar açılı glokomdur. Gözün rengini veren kısım olan iris, mikroskopik kanal sistemini tıkadığında kapalı açılı glokom meydana gelir. Bu gözler tipik olarak küçük yapılı ve sıkça hipermetrop gözlerdir. İris, drenaj açısını tıkadığında, göz içi sıvısı dışarı akamaz ve göz içinde birikmeye başlar. Bu durum, hızla açı kapanması glokomunun gelişmesine neden olur.

Şiddetli göz ve baş ağrısı, görme bulanıklığı, gözde kızarıklık, ışıklar etrafında gökkuşağı hareleri görme ve bulantı, kusma ile karakterize bir tablodur. Bu durum göz için acil bir durumdur. Bu bulgulardan herhangi birini yaşarsanız, göz doktorunuzu derhal arayınız. Bu tip glokom, acilen tedavi edilmediğinde, körlük oluşabilir. Ne yazık ki, açı kapanması glokomu olgularının üçte ikisi, daha önce glokoma dair herhangi bir bulgu vermeden gelişir.

Bebeklikte ve çocukluk çağında izlenen glokom türlerinde gözde sürekli sulanma, ışığa karşı hassasiyet ve gözde büyüme izlenir.

Bazı hastalarda ise göz içi basıncı normal olduğu halde görme sinirindeki kan akımının bozulması nedeniyle görme siniri aynı şekilde tahrip olur (Normal Basınçlı Glokom). Görme siniri hücreleri öldüğü zaman da kalıcı görme kaybı oluşur.

Glokom nasıl teşhis edilir?
Göz doktorunuz tarafından düzenli göz muayeneler, glokomun saptanması için en iyi yöntemdir. Sadece göz tansiyonunuzun ölçülmesi, glokom olup olmadığının saptanması için yeterli değildir. Glokomu saptamanın kesin olan tek yolu, tamamen göz muayenesi yapmaktır.

Glokom açısından değerlendirilmeniz sırasında, göz doktorunuz şunlara bakacaktır:

  • Göz içi basıncınızın ölçülmesi (tonometri),
  • Gözünüzün drenaj açısının incelenmesi (gonyoskopi),
  • Optik sinirinizde hasar olup olmadığının belirlenmesi (oftalmoskopi, optik koherans tomografi OCT),
  • Her bir gözün görme alanının değerlendirilmesi (perimetri)
Glokom
Glokom
Glokom

Optik sinirin fotoğrafının çekilmesi veya başka bir bilgisayarlı yöntemle görüntülenmesi tavsiye edilmektedir. Bu yöntemlerin hepsi, herkes için gerekli olmayabilir. Ayrıca bu testlerin, durumunuzda değişiklik olup olmadığının izlenmesi için düzenli aralıklarla tekrarlanması gerekebilir.
Unutmamak gerekir ki, glokom herkeste olabilir. Glokoma bağlı görme kaybını engellemenin tek yolu erken tanıdır. Görme alanında glokoma bağlı belirgin hasar olmadıkça hasta bu kayıpların farkına varamaz. Bu nedenle düzenli aralıklarla göz muayenelerinin ve görme alanı gibi ileri tetkiklerin yapılması önemlidir.

Kimler glokoma eğimlidir?
Glokom dünyada milyonlarca kişide görülen ve her insanda ortaya çıkabilecek bir hastalıktır. Bununla birlikte bazı faktörler hastalığın ortaya çıkma riskini artırabilir.

Glokom riskini arttıran faktörler şunlardır:
-İlerleyen yaş
-Ailede glokom öyküsü (Genetik yatkınlık)
-Sigara
-Şeker hastalığı
-Yüksek-Düşük kan basıncı
-Miyopi
-Uzun süreli kortizon tedavisi
-Göz yaralanmaları
-Migren
Bu özelliklere sahip kişilerin glokom yönünden göz muayenelerini yaptırmaları uygun olur.

Glokom iyileşebilir mi?
Glokom tanı konulduktan sonra tamamen iyileştirilip ortadan kaldırılamaz; fakat birçok olguda uygun tedavi ile başarılı olarak kontrol altında tutulabilir, görme kaybının ilerlemesi engellenebilir.

Eğer glokomunuz varsa, hastalığın tedavisi ve izlenmesi hayatınızın geri kalan bölümünde sürekli olarak devam edecektir. Bu nedenle göz doktorunuzun izleme programına düzenli olarak uymanız ve önerilen tedaviyi dikkatle uygulamanız çok önemlidir.

Glokom nasıl tedavi edilir?
Görme sinirinin sağlığını direkt olarak düzeltecek başka tedavi yöntemlerine yönelik araştırma çalışmaları devam etse de günümüzde damla tedavileri, laser tedavileri ve cerrahi tedavilerin tümü göz tansiyonunu düşürmeye yöneliktir. Uygun tedavi seçimi, glokomun türüne, hastanın yaşına, göz tansiyonunun yükseklik derecesi ve görme sinirinin hasar durumuna göre ve hastanın diğer sistemik rahatsızlıkları nedeniyle olası ilaç yan etkileri göz önüne alınarak gerçekleştirilir. Bu tedavilerin amacı hastanın kalan görmesinin korunması olup görmeyi arttırmazlar. Kriz ile ortaya çıkan dar açılı tipinde tedavi çok acildir. Doğuştan glokomda ise tedavi esas olarak cerrahidir. Bazı hastalarda birden fazla cerrahi girişim de gerekebilir.

Anti-glokom damlaları

Glokom genellikle, her gün kullanılan göz damlaları ile kontrol edilir. Bu tedaviler, göz içi basıncını düşürmek için, ya gözün ürettiği aköz humor sıvısı miktarını azaltır, ya da drenaj açısından göz sıvısının dışa akımını artırır.

Glokom ilaçları görmenizi korurken, yan etkilere de neden olabilir. Yan etkilerle karşılaştığınız zaman, mutlaka göz doktorunuzu bu konuda bilgilendirin.

Bazı göz damlalarının neden olabileceği yan etkiler şunlardır:

  • Yanma veya batma hissi,
  • Gözlerde veya gözlerin etrafındaki ciltte kızarıklık,
  • Nabız gücü veya sayısında değişiklikler,
  • Enerji seviyenizde değişiklikler,
  • Nefes alışınızdaki değişiklikler (özellikle astım ve amfizemli hastalarda),
  • Ağız kuruluğu,
  • Tad duyusunda değişiklikler,
  • Baş ağrısı,
  • Görme bulanıklığı,
  • Göz renginde değişiklikler,
  • Kirpiklerde uzama

Tüm ilaçların yan etki veya diğer ilaçlarla etkileşim riski vardır. Bu nedenle, düzenli olarak kullandığınız tüm ilaçların bir listesini yapmanız ve her kontrole gidişinizde, bu listeyi doktorunuza göstermeniz çok önemlidir.

Göz damlaları ne sıklıkla kullanılmalıdır?
Göz damlalarının her gün kullanılması zorunludur. Önerilen ilaç tedavisine bağlı olarak göz damlasını ya da damlalarını günde bir veya birkaç kez düzenli aralıklarla damlatabilirsiniz. Önemli olan her zaman doktorunuzun önerilerini izlemenizdir.

Her zaman aynı damlaları mı kullanacağım?
Glokomun ilerleyici bir hastalık olması sebebiyle göz doktorunuzun göz damlalarınızı değiştirmek veya tedavinize başka göz damlalarını eklemek zorunda kalabilir. Bu değişikliklerin yapılmasındaki ilk neden göz içi basıncını kontrol altında tutabilmek ve görme alanınızı korumaktır. Ayrıca kullandığınız damlaların ortaya çıkabilecek yan etkileri de bu değişikliklerin yapılmasını gerektirebilir.

Glokom tedavisi sırasında göz damlalarının değiştirilmesine neden olabilecek bazı faktörler şunlardır:
– Etkinlik : Göz damlaları göz içi basıncını yeterli derecede kontrol ediyor mu?
– Medikal yan etkiler : Göz damlalarının kötü yönde etkileyebileceği başka bir hastalığınız var mı?
– Lokal yan etkiler : Gözde allerjik veya başka reaksiyonlara yol açıyor mu?
– Yaşam tarzını etkileyen yan etkiler : Göz damlaları günlük yaşamınızı etkiliyor / sınırlıyor mu?

Lazer Cerrahisi

Lazer cerrahisi, farklı glokom tipleri için önerilebilir. Açık açılı glokomda, mikroskopik kanal sistemi direkt olarak tedavi edilir. Lazer, kanal sisteminde değişikliklere neden olarak (trabeküloplasti), göz içi basıncını kontrol etmek için kullanılır. Açı kapanması glokomunda ise, lazer ile iris dokusunda bir delik oluşturularak (iridotomi), aköz humor sıvısının kanal sisteminden akışı düzeltilmeye çalışılır.

Cerrahi Girişim

Glokom tedavisi için cerrahi girişim düşünüldüğünde, göz doktorunuz çok ince cerrahi aletler ile aköz humorun gözden dışa akımı için yeni bir kanal oluşturur (trabekülektomi) veya kalıcı bir stent yerleştirir (seton ameliyatı). Göz doktorunuz, optik sinire ilave hasar olmasının mutlaka önlenmesi gerektiğini düşündüğünde, cerrahi önerebilir. Lazer cerrahisi gibi, diğer cerrahi girişimler de sıklıkla hastanede yatış gerektirmeyen işlemlerdir.

İzlemem gereken basit kurallar var mı?
Evet. İlacınızı doktorunuzun önerdiği şekilde kullanın! İlacınızı her gün aynı saatte alın! Bu şekilde göz damlanızı hem daha kolay hatırlayabilirsiniz hem de daha etkili olmasını sağlarsınız.

Glokom tedavisi, siz ve doktorunuz arasında bir ekip işi gerektiren bir durumdur. Göz doktorunuz glokom için tedavi önerebilir, ancak bunları uygulamak sizin görevinizdir.

Glokom için tedavi almaya başladığınız zaman, göz doktorunuz sizi daha sık görmek isteyecektir. Ortalama olarak, göz doktorunuza her 3 veya 4 ayda bir kontrole gideceğinizi beklemelisiniz. Bu durum, tedavi gereksinimlerinize göre değişecektir.

Günlük normal yaşamınızı etkileyen herhangi bir yan etkiyi doktorunuz ile görüşün.
Doktorunuzun programladığı kontrol randevularınıza uyun! Hastalığınız ancak doktorunuzun düzenli kontrolü altında olduğunuz zaman başarılı olarak tedavi edilebilir.

Hiçbir zaman göz doktorunuza danışmadan ilaçlarınızı değiştirmeyiniz veya ilaç kullanmayı kesmeyiniz. Elinizdeki ilaçlar az kaldı ise, ilaçlar bitmeden önce mutlaka göz doktorunuza tekrar kontrole gidiniz.

Göz doktorunuzu diğer hastalıklarınız için aldığınız ilaçlar hakkında uyarın! Göz doktorunuzun dışında başka bir doktora muayene olduğunuzda ona sizin glokomunuz olduğunu da bildirin.

Glokom kalıtsal olabileceği için ailenizdeki bütün bireyleri düzenli olarak göz muayenesi olmaları için uyarın! Periyodik görme alanı muayenelerinizi doktorunuzun önerisiyle yaptırın.

HATIRLAYIN: Glokom tedavisinde sizin rolünüz çok önemlidir. Glokom kronik bir hastalık olduğundan tedavi ömür boyu sürer ve kararlılık ister. Fakat unutmayın, sizin için çok değerli olan görme yeteneğinizi koruyacak olan bu kararlılıktır.

Görme kaybı önlenebilir!

Düzenli göz kontrollerine giderek, glokoma bağlı görme kayıplarının önüne geçebilirsiniz. Göz muayeneleri için önerilen zaman aralıkları şunlardır:

  • 20-29 yaş arası: Ailesinde glokom hikayesi bulunan herkes, 3-4 yılda bir göz muayenesinden geçmelidir.
  • 30-39 yaş arası: Ailesinde glokom hikayesi bulunan herkes, 2-3 yılda bir göz muayenesinden geçmelidir.
  • 40-59 yaş arası: Herkes 2 yılda bir göz muayenesinden geçmelidir.
  • 60 yaş ve üzeri: Herkes yılda 1 göz muayenesinden geçmelidir.

Contact