Sıkça Sorulan Sorular

Home Sıkça Sorulan Sorular

SIKÇA SORULANLAR

Gözümüzün yapısı

Küre şeklindeki göz, “orbita” denilen kemik mağara içine yerleşmiştir. Etrafında yağ yastıkları ile desteklenir ve önden göz kapakları ile korunur. Dışta beyaz renkli sklera ve onun devamında saydam bir tabaka olan kornea yer alır. Korneanın altında göze rengini veren iris bulunur. İrisin ortasında ışık miktarına göre genişliği değişen göz bebeği (pupilla) yer alır. İrisin arkasında göz merceği (lens) vardır. Bu yapı saydamdır ve disk şeklindedir. Skleranın altında gözün damarsal tabakası (uvea) ve onun altında da görmeyi sağlayan ağ tabaka (retina) yer alır. Görsel uyarılar retinadan beyne görme siniri (optik sinir) yoluyla iletilir.

Gözün optik özellikleri

Gözün kırıcı ortamları kornea ve lens olup, kornea toplam kırıcılığın yaklaşık 2/3’ünü, lens ise 1/3’ünü oluşturur. Gözün optik yapısı fotoğraf makinasına benzetilebilir. Göze giren ışık miktarı gözbebeği ile kontrol edilir ve bu yapı fotoğraf makinasındaki objektif açıklığına denk gelir. Fotoğraf makinasındaki mercek sisteminin gözdeki karşılığı kornea ve lens, fotoğraf filminin karşılığı ise ağ tabakadır (retina).

Refraksiyon nedir?

Kelime olarak “kırılma” anlamına gelir. Fizik prensip olarak, ışığın bir ortamdan diğerine geçişte açısını değiştirmesi ve hızında değişiklik olması anlamında kullanılır. Göz Hastalıkları yönünden ise gözün kırma kusurunun tespiti için yapılan muayeneye verilen isimdir. Göz hekimlerinin en sık yaptığı işlem olan refraksiyon bu özelliğiyle temel oftalmolojik muayenelerin başında gelir.

Kırma kusuru nedir?

Gözde kırma kusurunun bulunmama haline “emetropi” denir ve bu durumda uzaktaki bir nesneden göze paralel olarak gelen ışınlar retina (gözün ağ tabakası) üzerinde odaklanır. Kırma kusurunun olduğu hale ise “ametropi” denir. Kırma kusurları 3 başlık altında incelenir:
1. Miyopi: Farklı nedenlere bağlı olarak ışınların retinanın önünde odaklanması halidir. En sık nedeni gözün normalden uzun olmasıdır.
2. Hipermetropi: Hipermetrop gözde ışınlar retinanın gerisinde odaklanır. Gözün normalden kısa olması en önemli nedendir.
3. Astigmatizma: Korneanın (gözün ön kısmındaki saydam tabaka) veya lensin (göz içindeki mercek) kırıcılıklarının her açıda aynı olmamasına bağlı olarak noktasal bir ışık kaynağından gelen ışınların bir nokta halinde retinaya odaklanamamasıdır.

Presbiyopi nedir?

Yaşlanma nedeniyle gözün yakını görme kapasitesinin (akomodasyon) azalması sonucu yakın görmenin bozulmasıdır. Yaşla birlikte göz merceğnde oluşan değişikliklere bağlıdır ve normal bir süreçtir. Sıklıkla 40 yaş civarı ve öncelikle loş ortamlarda başlar. Optik mekanizmalara bağlı olarak miyoplarda daha geç, hipermetroplarda ise daha erken ortaya çıkmaktadır.

Göz tembelliği (ambliyopi) nedir?

Göz tembelliği, çocukluk çağında bir gözde normal görmenin gelişmemesine bağlı olarak ortaya çıkan ve erişkin çağda düzeltilemeyen görme azlığıdır. Genel olarak yaşamın ilk 10 yılı içerisinde herhangi bir nedenle gözün ağ tabakasında net bir görüntü oluşması mümkün olamıyorsa, o gözün beyinle olan uyumunda sorunlar ortaya çıkar ve göz tembelleşir. Göz tembelliğine yol açan en önemli nedenler; göz kaymaları (şaşılık), kırma kusurları (miyopi, hipermetropi, astigmatizma) olarak sayılabilir. Göz tembelliğinin çocuk tarafından fark edilmesi zordur ve bu nedenle çocukların en azından ilkokula başlamadan kontrol göz muayeneleri yapılmalıdır. Göz tembelliğinin tedavisinde gözlerde kırma kusuru saptanırsa uygun gözlük verilir; sağlam göze kapama ya da ilaç tedavisi uygulanır. Bu şekilde çocuğun tembel gözü daha fazla kullanması sağlanır.

Gözlük camları

Gözlük camı, ışığı istenilen şekilde odaklayabilen, iki yüzeyi de işlenmiş saydam bir optik materyaldir. Sferik camlar miyopi ve hipermetropide, silindirik camlar ise astimatizmanın düzeltilmesinde kullanılır. Gözlük camları yapıldıkları maddeye göre sınıflandırılır:
A. Cam (mineral) mercekler: 2 tiptir.
1. Kron (crown) cam: En sık bilinen cam tipidir.
2. Flint cam (ilk üretilen camların çakmaktaşından imal edilmesi nedeniyle bu isim verilmiştir): Bazı elementlerin eklenmesiyle (titan, lantan gibi) yüksek kırıcılığa sahip camlar üretilmiş ve böylece daha ince camlar üretilebilmiştir (İnceltilmiş cam).
B. Plastik (organik) mercekler: 2 ana tipi vardır:
1. CR-39 ( Columbia Reçinesi): Alil diglikol karbonattan yapılır. “Organik cam” olarak bilinir.
2. Polikarbonat cam: Mineral camlara ve Cr-39′ a göre kırılmaya çok daha dirençli camlardır. Özellikle sportif faaliyetler sırasında emniyetli gözlük kullanımı için idealdir.

Mineral camların avantajları; uzun ömürlü olması, daha ince olması, ışık saçılmasının az olması, ısıya dirençli oluşu. Dezavantajları; ağır olması, kırılgan olması, cam işlenmesi sırasında hasar görebilmesi.
Organik camların avantajları; hafif ve dirençli olması, renklendirmenin kolay olması ve işleme sırasında hasar görmemesi. Dezavantajları; Daha kalın olmaları, çabuk çizilmesi, ısıya dayanıksız oluşu.

Gözlük yüzeyine uygulanan kaplamalar
1. Antirefle kaplama: Yansımaları azaltmak için uygulanır ve bu amaçla mercek magnezyun florür ile kaplanır. Faydaları; gözlük kullanan sürücülerde daha rahat görme, uzun süre gözlük kullanan kişilerde yansımaya bağlı göz yorgunluğunda azalmadır.
2. Sertlik kaplaması: Organik camlara uygulanır ve çizilmeyi azaltır.

Fotokromik camlar

“Kolormatik” olarak da bilinir ve yüksek ışıklı ortamda mercek koyulaşırken, ışık azalınca rengi açılır. Bunu cama ilave edilen gümüş tuzları sağlamaktadır. Günümüzde fotokromik organik camlar da mevcuttur.

Gözlük çerçevesi nasıl olmalı?

Öncelikle gözlüğün köprü kısmı burnu sıkmamalı, burun yastıkları ayarlanarak gözlüğün yanaklara dokunmasına engel olunmalıdır. Saplar kulağa uygun bir şekilde oturmalı, uzun ve ya kısa olmamalıdır. Camların yerleştirildiği göz halkaları yüz yapısına göre seçilmelidir.

Az görme nedir?

Kişinin günlük aktivitelerini engelleyecek düzeydeki görme kaybı olarak tanımlanabilir. Bu durumda, kişinin görmesi gözlük, kontakt lens ve diğer yöntemlerle istenilen seviyeye çıkarılamamaktadır. Genel olarak, kişinin iyi gören gözündeki görme keskinliği 0.3 ve altındadır. Günümüzde yaşam süresinin uzaması ile yaşlı popülasyonda meydana gelen artış sonucu az gören kişi sayısında artma izlenmektedir. En sık nedeni bir yaşlılık hastalığı olan “Yaşa-bağlı makula dejenerasyonudur”. Bunun yanısıra glokom (karasu), şeker hastalığı, yaralanmalar da diğer nedenler arasındadır. Az görme hali körlük değildir ve kişi farklı metodlarla kendine yeter bir duruma getirilebilir.

Az görmenin rehabilitasyonu (Az görme yardımcıları)

2 farklı metod vardır:
1. Optik dışı yöntem: Büyük rakamlı saatler, telefonlar ve özel olarak basılmış kağıt paralar ile az gören kişi daha rahat bir şekilde görebilir.
2. Optik metodlar: Buradaki en önemli prensip büyütmedir (magnifikasyon). Bu cihazlara “az görmeye yardımcı cihazlar” denir. Bu aletlerle görüntü büyütülerek ağ tabakanın sağlam alanlarına düşürülür ve böylece kişi daha net görür. Bunun için;
a. Büyüteçler
b. Gözlüğe takılabilen yüksek numaralı büyütücü camlar
c. Teleskoplar
d. Elektronik- kapalı devre televizyon sistemlerinden faydalanabilinir.
Özellikle büyütücü gözlüklerle okurken yazıyı odaklamak için okunacak şeyi göze oldukça yakında tutmak gerekir. Yazıyı göze yakın tutmanın veya televizyona yakından bakmanın az gören kişilere herhangi bir zararı yoktur.
Bu seçeneklerden kişi için en uygunu detaylı az görme muayenesi sonucu belirlenir. Ancak seçilen yöntemin başarısı için hastanın motivasyonu şarttır.

Gözü sağlam olanlar için “Dinlendirici Gözlük” var mıdır?

Yoktur. Gözlük bir kırılma kusuru olanlar için yardımcı bir araçtır. Bu açıdan sağlıklı olan, yani kırılma kusuru bulunmayanları dinlendiren bir gözlük yoktur. Nasıl koltuk değneği yalnızca ayak veya bacaklarında sorunu olan biri için yardımcı iken, sağlıklı biri için hiç bir yardımı yoksa, gözü sağlıklı biri için de numaralı gözlük yardımcı bir araç sayılmaz, yarar sağlamaz.

Televizyonu yakından seyretmek gözü bozar mı?

Televizyonu yakından izlemek, bir kırılma kusuruna neden olmaz, diğer bir ifadeyle “gözü bozmaz”. Ancak bazen çocuklar göz sağlığı yerinde olduğu halde, ortamdaki ses ve görüntü kalabalığından kurtulmak için, bazen de uzaktan net göremedikleri için televizyona yaklaşmak eğilimi taşırlar. Bu nedenle televizyonu yakından seyretmek sebep değil, sonuçtur.

Bilgisayar ekranları gözü bozar mı?

Ekrana bakma sendromu (Computer vision syndrome), modern dünyanın yarattığı yeni bir durum olup, gerçekte bir kırılma kusuruna neden olmaz, yani halk arasındaki ifadeyle “gözü bozmaz”. Ancak, genellikle 60-80 cm’den ve saatlerce çalışılıyor olması, gizli hipermetropi ya da erken-başlangıç presbiyopi (yaşlılık hipermetropisi) bulunan kişilerde bu gizli ve belli belirsiz kırılma kusurlarının kendini hissettirmesine neden olur. Bunun dışında, bilgisayar ekranlarının sürekli titreşen yapıda olmaları, yani aslında saniyede 40 ila 80 kez yanıp-sönüyor olmaları, görme güçlüğüne, bu da dikkatle izlemekte olan kişilerde yorgunluğa neden olur. Dikkatli bakış sırasında göz kırpma sayımızın dakikada 5-6 defaya azalması (normalde bu sayı, çok keskin görmeye ihtiyaç duymadığımız işlerde dakikada 12-16 defadır), kırpma yoluyla gözümüzün kurumasını önleyen mekanizmayı yavaşlatırken, büro gibi klimalı ortamlarda göz yaşı buharlaşma hızının artması ve ortam neminin azalması da göz yüzeyinin kurumasını artırıcı diğer faktörler olmaktadır. Bu nedenle bilgisayar kullanıcılarının göz yorgunluğu ve yakınmalarını önlemek amacıyla aşağıdaki önerileri dikkate almaları yerinde olacaktır:

  • Bilgisayar ekranının üst seviyesi, göz seviyesini aşmamalıdır. Böylelikle gözünüz çalışma sırasında hafifçe aşağı bakar pozisyonda olacak, bu durum kapak aralığının bir miktar dar kalması yoluyla, göz yaşınızın buharlaşabileceği göz yüzeyini azaltacaktır
  • Ekrana 60-80 cm mesafeden bakan bir kişi için ekran boyu ile ekran çözünürlüğü dengesi de önemlidir. 14 inç ekran boyutu için 640×480; 15 inç ekran boyutu için 600×800; 17 inç ekran çözünürlüğü için 1024×768 ideal seçimdir. Bu durum kıyasla büyük harf ve imge görüntüleri nedeniyle görüşü kolaylaştıracaktır.
  • Dikkatli çalışma ve keskin görüş çabası, göz kırpma sayısını istemsiz olarak düşürecektir. Bu nedenle 45 dakika ekran karşısında geçirildiğinde, 15 dakika süreyle, daha az görsel dikkat gerektiren bir işlev yapılacak şekilde ara verilmelidir.

Eğer bu önlemler sizi rahatlatmıyorsa, gizli hipermetropi, erken-başlangıç dönem yaşlılık hipermetropisi olup olmadığı yönünden bir göz hekimine başvurmanız, bu arada göz yaşı fonksiyonlarınızı da ölçtürmelisiniz.

İletişim